Avanos Evde Masaj Hizmeti Masöz Eda
Avanos Evde Masaj
(İkinci cep telefonuna) Eğer bekleyebilirseniz.
Çünkü biz hakkaten… Elbette, normal olarak. Birkaç
dakika.
(Telefona) Aletim. Sertleşti. Ve şu senin
bacaklarının arasındaki… Evet… çünkü, bak,
ah sende de bir tane var.. . Daha önce hiç
farkına varmamışsın… Evet. Senin koca aletin.
(ikinci cep telefonuna) Hala orda mısın?
Bekliyor musun? Hallettin şu demek oluyor ki. Başka bir
zaman. Doğal.
(Telefona) Ve sen beni istiyorsun, ben seni
isterim ve adam erkeğiyiz. Ben ademim, sen
ademsin.
İkinci cep telefonu yine çalmaya başlar.
Ve onu tam oradan almak istiyorsun… Evet…
Ah evet… Data Ağacının karşısında.
Lulu girer, hala ilk telefondadır.
Lulu: Tokatla. Tokatla. Tokatla. Güzel. Güzel.
Evet. Evet.
İlk telefonu kapar ve ikinciyi yanıtlar.
Merhaba? İsim?
Ve numara.
Ah. Dörtnal hikayesi. Evet.
Dörtnala koş, seni azgın hayvan, Phoebus’un
kulübesine doğru! Arabacı Phaeton şeklinde
kırbaçla… Evet..
Aç .. .
Güzel, güzel.
Gel asil gece. Gel nazik gece. Gel, kara kaşlı
güzel gece. Gel, Romeo.
Ah, nerede ise ah evet.
Aşk malikanesini satın aldım ama ona sahip
olmadım ve beğenilmeme karşın hazzını
çıkarmadım henüz. Sikici, am sikici.
Evet. Evet. Güzel. Güzel. Hoşça kal o süre.
Hoşça kal.
Robbie (telefonda): Bu, bu cennet. Bu
yeryüzündeki aden. Ve gezegenler
üzerimizde dönüyor ve duruyorlar…
Güzel güzel.
Ve şimdi bizler…? Kule … Anlıyorum…Babil
Kulesi. Dünyadaki tüm diller. Splashinkçe,
mossambarişçe. Bam bam bam. Paşka. Paşka.
Paşka. Tamam, geldin mi? Güzel güzel.
Kendine iyi bak. Evet.
(Lulu’ya) Dokuz yüz pound ve yetmiş sekiz
pens.
Lulu: Dünyada neden bu kadar mutsuz insan
var?
Robbie: Para kazanıyoruz.
Lulu: Evet. Para kazanıyoruz.
Robbie: Yırtıcaz.
SAHNE 11
Harvey Nichols’da soyunma kabini.
Mark, pahalı marka bir takım elbise denemektedir.
Gary: (dışarıdan) Ne durumdasın?
Mark: İyi.
Gary: öteki bedeni istiyor musun?
Mark: Hayır. Bu muhteşem.
Gary: Tamam o zaman.
Mark: Bir bak istersen.
Gary girer. Değişmiştir. Tepeden tırnağa marka giysiler
giymiştir ve ellinde pahalı mağazaların poşetleri vardır.
Gary: Ah evet.
Mark: Beğendin mi?
Gary: Ah Evet. Bu sensin. Sana yakışıyor.
Bunu istiyor musun?
Mark: Bilmiyorum.
Gary: Hoşuna gittiyse, al.
Mark: doğrusu, bunu giyermişim gibi gelmiyor.
Gary: Bunu bilemezsin. Yeni bir başlangıç
yapıyorsun. Mark: Bayağı hoşuma gitti.








Son yorumlar